Zafer Karademir - güncel blog

'Cem Yılmaz'la karşılaştırılmak niye?'

Bu işin üstadı olarak Cem Yılmaz gösterilir. Size yeni Cem Yılmaz diyorlar. Siz kendinizi nerede görüyorsunuz? Mesela 120 dakika güldürebilir misiniz insanları?

Bence de bu işin üstadı odur. O bu işi başlatmasaydı kimi izleyip bu işi yapmayı öğrenecektik? Sene 2001... Beşiktaş Belediyesi bir yarışma düzenlemişti. Cem Yılmaz, Yılmaz Erdoğan, Demet Akbağ ve Tarkan jüriydi. Yılmaz Erdoğan sahneye çıkıp “Bu işin piri Cem’dir” demişti. Bu arada orada da ödül almıştım. Bu kadar büyük bir komedyenle adımın yan yana anılması beni ancak mutlu eder. Ama ille neden bu kıyas, anlamakta zorlanıyorum. Halbuki iki ayrı insan, iki ayrı hikâye; yani muz yediğinizde çilek tadı da alabiliyor musunuz? Bence bu konuda Cem Bey’e büyük haksızlık yapılıyor. Benim 2 saatlik kendi gösterim var zaten ve bu işi 13 yıldır yapıyorum. Ülkeyi karış karış gezdim, 300’e yakın ilçeye gittim, 25 ülkede gösteriler yaptım. Yani yine “no panic”...

Araştırmalarıma göre 14 reyting aldınız. Milyonlarca dolarlık diziler alamıyor! Ne buldular sizde?

Bence hikâyeler çok sıcak geldi ve insanların şu dönem gülmeye ihtiyacı var. İkincisi benim rahatlığım seyirciyi de rahatlattı ve jüriyle olan doğaçlama espriler hoşlarına gitti. Ben bu yarışmaya fark edilmek için katıldım ve amacıma ulaştım.

Kesinlikle... İnternet siteleri sizin gösteriyle adeta yıkılıyor! Sadece acunn.com’da izlenme sayısı 1 milyonu geçti. Sosyal medya ciddi güç. Cem Yılmaz, zamanında 30 kişiye sesleniyordu, siz sadece sanal âlemde milyonlara. 1-0 önde mi başlıyorsunuz?

Hayır önde başlamıyorum, benim de zamanında kendi biletlerimi satmaya çalıştığım dönemler oldu. İnsanları ikna etmeye çalıştığım çok yıllar geçti. Sabırla binlerce kez sahneye çıktım ve hiç “Aman herkes beni bir an önce tanımalı” telaşına düşmedim.

Neden sizi tanımamız için Yetenek Sizsiniz yarışması gerekiyordu? Bir yerlerde yanlış mı yaptınız? Üstelik geçen sene başvurdunuz bildiğim kadarıyla.

Maalesef televizyonda yoksanız istediğiniz kadar gösteri yapın kıymeti olmuyor. Şimdi her şey 10 katına çıktı. Televizyonun önemi ve büyüsü çok önemli ve Yetenek Sizsiniz kendimi gösterebileceğim tek programdı. Geçen yıl eşim yollamış formu. Düşünmüyordum ama sonra aklıma yattı. Gerçekten zor bir karar, düşünsenize Hülya Avşar’dan sonra Sergen Yalçın da “Hayır” dese 13 yıl heba olacaktı ve ben muhtemelen bu işi bırakacaktım! Ben hayrı olanda arıyorum; Hülya Hanım “Hayır”a basmasa mevzu bu kadar büyümeyecek, 10 dakika şov yapıp inecektim sahneden.


‘Ertuğrul Sağlam hangi takımı çalıştırıyorsa o takımlıyım’

Siz kime gülersiniz?

Başta Cem Yılmaz olmak üzere bu işi yapan herkese gülerim. Beyazıt Öztürk’ün doğal, Tolga Çevik’in masum hallerine çok gülerim.

Peki kimden çok korkarsınız?

Allah’tan başka kimseden korkmam.

Takıntılı biri misiniz?

Birkaç takıntım var ama genel anlamda takıntılı sayılmam.

Mesela?

Kafama dokunulması beni iki saat falan gerebilir, saygısız bir tavır.

Kara kutunuz kim?

25 yıllık dostum Ercan Kuşçu.

Bir dahaki sefere onunla konuşayım o zaman...

Olur, bana uyar...

Takım tutuyor musunuz?

Evet, Ertuğrul Sağlam ile olan dostluğumdan dolayı o hangi takımı çalıştırıyorsa o takımlıyım. Yani şimdilik Bursaspor...

Bu işten zengin olursanız paranızın gideceği yer belli mi?

Hayal kurmam, hele bir gelsin sonra gidecek yer çıkar ama lüksü oldum olası sevmedim.

Gelelim aşk meşk mevzularına... Hayatınızda biri var mı?

Hayatımda biri var. Evliyim, 2 çocuğum, mutlu bir aile yaşantım var.

Nasıl tanıştınız?

Radyo programı yaptığım dönemde radyoya programcı olmaya geldi. Sen misin gelen; hooop nikâh masası.

Ünlü olduktan sonra ortaya çıkmasından korktuğunuz resim, video, belge var mı?

Bu soruyu siz sormamış olun, ben de duymamış olayım.

Ama neden kızdınız? Benim var mesela, “Ice Ice Baby” şarkısında rap yaparken...

Haa, çok çok önceki yıllarda yaptığım şovlar görülsün istemem. Bazen Beyaz yıllar öncesini gösteriyor mesela, onlara çok gülüyorum. Bir de senetler var ödeyemediğim, ortaya çıkarsa rezil olduk demektir...

‘Kanseri sabırla yendim’

Kelliğinizin bir hikâyesi var mı? Yarışmada da epey bahsi geçti...

Evet var. Yıllar önce Allah lütfetti, kanseri atlattım. Kemoterapi tedavisinden sonra döküldü. Sonra baktım kafa düzgün. Zaten biraz da irsi kellik oluştu ön tarafta, öyle olunca yanlar uzadığında çok yaşlı duruyorum... 1998’den bu yana kazıtıyorum yoksa sanıldığı gibi bir özenti durumu yok yani.

Geçmiş olsun... Ne kanseriydi?

Karın boşluğumda tümör vardı. İki ameliyat, kemoterapi derken geçti çok şükür.

Nasıl atlattınız, şu an bu hastalıkla savaşan okurlar için iyi bir şeyler söyleyin...

Vallahi öncelikle sabırlı, dirençli olmak ve morali bozmamak gerekiyor. Ama her şeyden önemlisi neyin nereden geldiğini bilmek lazım.

‘OYUNLU’ SORULAR

Muhteşem Yüzyıl’da oynamak ister miydiniz?

Oyunculuk deneyimim çok yok, dizilerde şimdilik görünmeyi düşünmüyorum. Ama bir sinema filmi hayalim var.

Fenerbahçe’de oynamak ister miydiniz? Hangi pozisyonda?

Alex takımda kalsa isterdim. Kale de olsa fark etmezdi. Uzun yıllar futbol oynadım ve çok severim.

Sergen Yalçın’ın düğününde oynamak ister miydiniz? Hangi müzikte?

O evlenmez ama olur da evlenirse fena kolbastı oynarım.


HANGİSİ?

Rakı mı şarap mı?

Çay lütfen.

Duş mu sahne mi?

Önce sahne sonra duş.

Messi mi Acun mu?

Sahada Messi TV’de Acun.

PS mi, halı saha mı?

Halı saha.

Keçi mi keçi sakal mı?

Keçi.

Kolbastı mı Gangnam Style mı?

Kolbastı.

Sarışın mı esmer mi?

Esmer.


Tek kelimeyle çağrıştırdıkları

Acun Ilıcalı: Başarı... Azim...

Hülya Avşar: Hayır... Marka...

Sergen Yalçın: Serbest vuruş...